Vali Demirtaş, “Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi” Açılışına Katıldı
Mardin Valisi Mahmut Demirtaş, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile birlikte “Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi (SEECO)” açılış programına katıldı.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye’deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programı kapsamında fonlanacak, Dünya Bankası ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğünce 11 ilde yürütülecek “Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi (SEECO)” Lansmanı Mardin’de yapıldı.
Kadınlara ve gençlere dönük olarak sosyal girişimciliği desteklemeye yönelik faaliyetler finanse edilecek projenin lansman törenine; Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Vali Mahmut Demirtaş, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Dünya Bankası yetkilileri ile AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ve diğer ilgililer katıldı.
Programın açılış törenindeki konuşmasına Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan kahraman askerlere Allah’tan rahmet, aziz millete başsağlığı dileyerek başladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dönmez, Türkiye’nin uzun bir süredir mücadele ettiği göçmen probleminde Avrupa coğrafyasında yaşanan savaş süreciyle birlikte ülkelerin işbirliği içerisinde hareket etmesinin öneminin bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek bu çerçevede önleyici, yenilikçi ve aktif koordinasyon içeren politikalara ihtiyacının tekrar tüm dünyanın gündemine geldiğini söyledi.
Destek programının Mardin’de başlamasının özel bir nedeni olduğunu dile getiren Bakan Yardımcısı Dönmez, “Mardin, tarihsel geçmişine bakıldığında çok sayıda kültüre ev sahipliği yapmış bir yer. Çok sayıda kültürden milletten, ırktan, dinden, dilden insan buraya yerleşmiş, bir arada yaşamış. Mardin, Nobel ödülü Aziz Sancar gibi bir insanı Türkiye’ye kazandırmış. Mardin bu kadar kültürel kesişimin olduğu bir yer iken sosyal girişimcilik ve sosyal inovasyon konusunda açılışın yapılacağı en doğal yerden biri. İnşallah bundan sonra Mardin, geçmişine yakışır şekilde burada bu girişimciliğin geliştiği yer olacak” dedi.
Pençe-Kilit Operasyonunda şehit olan askerlere Allah’tan rahmet, Türk Milletine başsağlığı ve sabır, yaralı askerlere acil şifalar dileyerek konuşmasına başlayan Vali Mahmut Demirtaş ise, 2011 yılında başlayan Suriye’deki insanlık dramı, tarihin tanık olduğu en büyük zorunlu göç hareketlerinden biri olduğunu kaydetti.
“Milletimiz, misafirlerimize sadece sınır kapılarını değil, gönül kapılarını açmıştır”
Ülke nüfusunun yarıdan fazlasını yerinden yurdundan eden bu göç dalgasına, kan ve gözyaşı ile yazılan bu drama, devletin ve milletin duyarsız kalmadığını vurgulayan Vali Demirtaş, “Milletimiz, ilk günden itibaren Suriyeli misafirlerimizle aşını, ocağını paylaşırken; devletimiz Suriyelilerin acılarını dindirmek için duyarsız kalmamış; doğduğu, büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kalan misafirlerimize sadece sınır kapılarını değil, gönül kapılarını da açmıştır. Devletimiz ve milletimizle yapılan bu fedakârlıklarla birlikte, geçici koruma statüsündeki Suriyeli misafirlerimizin ihtiyaçlarının karşılanması adına uluslararası imkânlar da kullanılmıştır” diye konuştu.
“İşgücüne katılımının sağlanması entegrasyon adına önemli bir adım”
Sosyoekonomik olarak dezavantajlı durumda bulunan mültecilerin, özellikle kadın ve gençlerin işgücüne katılımının sağlanması da entegrasyon adına önemli bir adım olduğunu aktaran Vali Demirtaş, şunları söyledi:
“Bu anlamda hem Suriyeli mülteci kadınların hem de Türk kadınlarının ekonomik fırsatlara erişimi ve istihdama katılmaları için sosyal girişimciliğin bir fırsat alanı olduğunu düşünüyorum. Yürüttüğümüz tüm bu çalışmaların, başlattığımız projelerin temelinde, insan onuruna yakışır bir yaşam standardını Suriyeli misafirlerimiz için de inşa etme düşüncesi yatmaktadır. Bunun için Kaymakamlıklarımızla, AFAD ve Göç İdaresi Müdürlüklerimizle, Kızılay’ımız ve diğer STK’larımızla yüksek bir koordinasyon ve işbirliği içerisinde çalışıyoruz. Barınma, eğitim, sağlık, uyum ve istihdam başta olmak üzere her alanda çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz, yürütmeye devam edeceğiz. Geçici koruma altındaki Suriyeli misafirlerimizin ülkemizde, huzur ve güven ortamında yaşamlarını sürdürmeleri hususunda gereken tüm tedbirleri alıyoruz; almayı sürdüreceğiz. Kadim medeniyetimizin ve köklü devlet kültürümüzün temel düsturu budur. Bu düstur doğrultusunda hizmet etmek ise bizler için en büyük bahtiyarlıktır.”
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’unda bir konuşma yaptığı program, proje tanımının yapılmasının ardından son buldu.